Euzü Billahimineşşeytaniracim
Bismillahirrahmanirrahim.
- Estağfirullah, estağfirullah, estağfirullahel azim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyümü ve etûbileyh.
- Subhânallâhi velhamdulillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber, Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm.
- La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh, lehu’l-mülkü ve lehu’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadir.
- Subhâne Rabbiyel Aliyyil A'lel Vehhâb.
- Elhamdülillah Elhamdülillah Elhamdülillahi Rabbil alemiyn.
- Vessalatü vesselamü ala Resulina Muhammedin el emin ve ala alihi ve sahbibi ecmaiyn.
1 - Tövbesi: Allah'ım bilerek bilmeyerek, cahilliğimle kibrimle, Sen'in isim ve sıfatlarını başkalarına da yakıştırarak, herhangi bir şeyi, birini ya da nefsimi Sen'den daha fazla önceleyerek önemseyerek, Evlatlarımızı eşlerimizi kardeşlerimizi analarımızı babalarımızı şeyhleri hocaları askerleri komutanları liderleri malımızı mülkümüzü hayat standartlarımızı işimizi imkânlarımızı Sen'in razı olacağından fazla önemseyerek önceleyerek severek ya da bizi kurtaranın onlar olduğunu, varlığımızı hayatımızı dinimizi onlara borçlu olduğumuzu düşünerek söyleyerek, muska cevşen nazar boncuğu ve benzeri şeyler takarak asarak, böyle şeylerden medet umarak, okunmuş sularla yıkanarak abdest alarak, cincilere büyücülere falcılara medyumlara şeyhlere hocalara gidip bunlardan medet umarak, şifayı hidayeti ilmi korunmayı yardımı kurtulmayı düzelmeyi Sen'den başkasından bekleyerek, ya da başkasının bunları verdiğini düşünerek söyleyerek, patrondan hocadan öğretmenden şeyhten anadan babadan eşten şeytandan cinden büyüden fakirlikten hastalıktan ölümden kazadan beladan, Sen'den ve Sen'in razı olacağından fazla korkarak, aldığım tedbirin beni koruduğunu düşünerek, korkaklık edip hakkı söylemeyerek terk ederek, verdiğin bedeni cinsiyeti nimetleri beğenmeyip değiştirmeye çalışarak, emir ve yasaklarını beğenmeyerek önemsemeyerek, az bulup artırmaya çalışarak, çok bulup azaltmaya çalışarak, nefsime göre değiştirmeye çalışarak, yeni ibadet usulleri icat ederek, kalbimin temiz olduğunu ibadete ihtiyacım olmadığını düşünerek söyleyerek, iyiliği başarıyı kazancı zekayı sağlığı gücü kendimden nefsimden bilerek, Zat'ına, isim ve sıfatlarına karşı hakaret saygısızlık şükürsüzlük nankörlük rızasızlık ederek, hatırlatmaya çalışanlara da inat ve kibrimle muamele ederek, düştüğüm gizli ve açık her türlü şirk ve küfür günahlarımdan ve başkalarının da bu hata ve günahlara düşmesine sebep olmaktan pişmanım.
Tüm bu hata ve günahlarımdan Sen'in affını rızanı umarak tövbe ediyorum Allah'ım.
Tövbe ettim estağfirullah ya Gaffar (En az 3 defa)
Tövbe ettim estağfirullah ya Şafi, ya Rezzak, ya Hafîz, ya Melik, ya Guddüs, ya Selam, ya Mü'min, ya Müheymin, ya Aziz, ya Cebbar, ya Mütekebbir, ya Hadi, ya Nur, ya Halık, ya Musavvir, ya Latif, ya Kerim, ya Samed, ya Vahid, ya Mucib, ya Settar..
Estağfirullah (33-100 Defa)
NOT: Burada önemli bir detay; şirke düşmesine sebep olunan kişilerin de hayrına geçmesi, onların da bu günahlarının affına vesile olması niyetiyle sadaka verilir, bağışlanma dilenir ve istiğfar (33-100 defa) edilir.
2 - Niyet: Tüm bu saydığım ve saymadığım, itiraf ettiğim etmediğim, bildiğim bilmediğim, tüm şirk günahlarımın affına vesile olması niyetiyle, şirk ve küfrün her türlüsünden beni ve ailemi muhafaza etmen duası ile Allah'ım, niyet ettim Sen'in rızan için kısas yaptırmaya.
3 - Vekâlet verme: Yaptığım niyet üzerine bana kısas uygulaman (Had cezası) için "Seni vekil tayin ettim (3 defa)",
4 - Vekâlet alma: Uygulamayı yapacak kişi de karşılığında 3 defa "Aldım kabul ettim." diyecek.
5 - Uygulayan kişinin niyeti: Vekalet aldıktan sonra, "Allah'ım ... kardeşimizin şirk günahlarının affına vesile olması niyetiyle, niyet ettim Sen'in rızan için kendisine had cezası uygulamaya." Diye niyet edip uygulama aşamasına geçecek.
6 - Uygulama aşaması: Uygulama aşaması ince bir değnek ile belirli sayıda kişiye vurulmasıdır. Şirk günahının had karşılığı 700 (Yedi Yüz) değnektir. Ayakaltları, baldırlar, bacaklar, sırt, kollar ve göğüs bölgesine yüzer değnek vurularak toplamda 700 olacak şekilde vücuda dağıtılır. Vurulacak bölgede ameliyat yara hassasiyet yanık kırık gibi kişiyi zora sokacak sağlık sorunlarının olup olmadığına bakılır sorulur. Sertlik derecesini ayarlamak için kol dirsekten vücuda yapışık olarak tutulur. Çoğunlukla bilek hareketiyle, morarma kanama yapmayacak ama canı yakacak sertlikte, seri bir hızda vücudun tarif edilen bölgelerine dağıtılarak vurulur.
7 - Son olarak ta uygulamadan sonra karşılıklı helalleşilir.
﴾48﴿ "Allah, kendisine şirk koşulmasını kesinlikle bağışlamaz. Bunun altındaki günahları ise dilediği kimse için affeder. Kim Allah'a şirk koşarsa, hiç şüphesiz korkunç bir iftirada bulunmuş, pek büyük bir günah işlemiş olur."
(Nisa Suresi - 48)
﴾116﴿ "Şüphesiz Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Ama dilediği kimselerin bunun dışındaki günahlarını bağışlar. Artık kim Allah'a şirk koşarsa, doğru yoldan çok uzak bir sapıklığa düşmüş olur."
(Nisa Suresi - 116)
﴾22﴿ "Kıyâmet günü onları bir araya toplayacağız, sonra da Allah'a ortak koşanlara: “Hani nerede o, Allah'a ortak saydıklarınız?” diye soracağız."
(En'âm Suresi - 22)
﴾40﴿ "De ki: “Ne dersiniz, size Allah'ın azabı gelse yahut kıyamet vakti gelip çatsa size, Allah'tan başkasına mı yalvarırsınız? Doğru sözlü iseniz (söyleyin bakalım)!”"
﴾41﴿ "Aksine, yalnız Allah'a yalvarırsınız. O da kendisine yalvarmanıza konu olan belâyı dilerse kaldırır, siz de ortak koştuğunuz şeyleri unutursunuz."
(En'âm Suresi - 40,41)
﴾64﴿ "De ki: “Sizi bu tehlikelerden ve her türlü sıkıntıdan sadece Allah kurtarıyor; fakat kurtardıktan sonra siz yine O’na ortak koşuyorsunuz.”"
(En'âm Suresi - 64)
﴾80﴿ "Kavmi İbrâhim'le tartışmaya girişti. İbrâhim onlara şunları söyledi: “Şimdi siz benimle Allah hakkında mı tartışıyorsunuz? Oysa Allah beni doğru yola iletmiş bulunuyor. Ben, sizin Allah'a ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Çünkü ben inanıyorum ki, Rabbimin izni ve iradesi olmadan hiçbir varlık bana zarar veremez. Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hiç düşünüp öğüt almaz mısınız?”"
(En'âm Suresi - 80)
﴾173﴿ "Veya: “Çok önceden beri atalarımız Allah'a şirk koşmuşlardı; biz de onların ardından gelip yapabileceği başka bir şey olmayan bir nesil idik. Şimdi kalkıp, o bâtıl şirk yolunu başlatanların yaptıkları yüzünden bizi helâk mi edeceksin?” şeklinde bir mazerette bulunmayasınız."
(A'râf Suresi - 173)
﴾191﴿ "Bir şey yaratmak şöyle dursun, bizzat kendileri yaratılmış bulunan varlıkları mı Allah'a ortak koşuyorlar?!"
﴾192﴿ "Onlara hiçbir yardımı olmayan, bırakın onlara yardım etmeyi, kendilerine bile bir yardımı dokunmayan varlıkları mı?"
(A'râf Suresi - 191,192)
﴾18﴿ "Müşrikler, Allah'ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda veremeyen putlara tapıyor ve: “Bunlar, Allah yanında bizim şefaatçilerimizdir” diyorlar. De ki: “Böyle bir şey söz konusu olacak da, Allah onu bilmeyecek, öyle mi? Yoksa siz Allah'a, göklerde ve yerde O'nun bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?” Şüphesiz ki Allah, onların ortak koştukları şeylerden pak ve yücedir."
(Yunus Suresi - 18)
﴾35﴿ "Şöyle sor: “Allah'a ortak tanıdıklarınız arasında doğru yola ulaştıran biri var mı?” De ki: “Doğru yola ulaştıracak olan yalnız Allah’tır. O halde söyleyin: Doğru yola ulaştıran mı kendisine uyulmaya daha lâyıktır; yoksa elinden tutularak doğru yolun üzerine bırakılmadıkça kendiliğinden yolu bulamayan mı? Öyleyse size ne oluyor? Nasıl böyle yanlış hükümler verebiliyorsunuz?”"
(Yunus Suresi - 35)
﴾106﴿ "Onların çoğu ortak koşmadan Allah'a iman etmezler."
(Yunus Suresi - 106)
﴾13﴿ "Lokmân oğluna nasihat ederek dedi ki: “Evlâdım! Allah'a ortak koşma. Çünkü şirk, gerçekten çok büyük bir zulümdür!”"
(Lokman Suresi - 13)
﴾65﴿ "Sana da senden öncekilere de şu gerçek vahyedildi: “Eğer Allah’a ortak koşarsan bütün amellerin kesinlikle boşa gider ve elbette ziyana uğrayanlardan olursun!”"
(Zümer Suresi - 65)
﴾43﴿ "Yoksa onların Allah'tan başka sığınacakları bir ilâhları mı var? Allah onların koştukları ortaklardan pek yücedir, uzaktır!"
(Tûr Suresi - 43)
﴾23﴿ "O Allah ki, O’ndan başka ilâh yoktur! O Melik'tir, Guddûs'tür, Selâm'dır, Mü'min'dir, Müheymin'dir, Aziz'dir, Cebbâr'dır, Mütekebbir'dir. Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden çok uzaktır, yücedir."
(Haşr Suresi - 23)
Abdullah b. Mesut (r.a.) anlatıyor:
"Resûlullah’a, "Allah katında en büyük günah nedir?" diye sordum. "Seni yarattığı hâlde Allah'ın bir denginin olduğunu kabul etmendir." buyurdu."
(Buhârî, Tefsîr, (Furkân) 2)
Abdullah b. Mesut (r.a.) tarafından rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Her kim Allah’a bir şeyi ortak koşarak ölürse cehenneme girer."
(Müslim, Îmân, 150)
Abdurrahman b. Ebûbekir (r.a.), babası Hz. Ebûbekir'den (r.a.) rivayet ediyor:
"Resûlullah, "Size en büyük günahın ne olduğunu söyleyeyim mi?" diye sorunca, ashâb, "Evet, buyur ey Allah'ın Resûlü!" dediler. Bunun üzerine Resûlullah, "Allah'a ortak koşmak ve anaya babaya saygısızlık etmektir." buyurdu."
(Buhârî, Edeb, 6)